24 Ocak 2011 Pazartesi

TARIK GÜNERSEL PEN TÜRKİYE'NİN BAŞKANLIĞINA SEÇİLDİ

Yazar, şair, dramaturg ve tiyatro oyuncusu, senarist Tarık Günersel bir dönem aradan sonra yeniden PEN Türkiye'nin genel başkanlığına seçildi.. Bu akşam göçndermiş olduğu e-mail mesajını aynen yayımlıyorum


    Değerli PEN Üyeleri,

PEN üyelere ün ve yayın imkânı vaad etmez -emekler o tür yan etkilere
yol açsa bile. PEN "sadece" dünyayı sunar. Dünya yazarları ile tanışıp
sohbet ve tartışma imkânı. Üyeler farklı görüşlere sahiptir. Ortak
tarafları ifade özgürlüğüne saygıdır. PEN baskıcı rejimlere müdahale
eder, protesto ve kampanyalar düzenler. Bu bakımdan, muhalefete izin
vermeyen hiçbir rejim PEN'den haz etmez.

PEN, bir yönüyle, kamuya dönük ve özveri gerektiren bir sorumluluk
alanı. Ama bununla sınırlı değil: Hayatımızın keyifli bir alanı aynı
zamanda. Veya öyle de olabilir. Üyeler arası etkileşimi geliştirirsek
bu verimli keyif boyutu gelişebilir.

Tokyo Kongresi'nde Uluslararası Yönetim Kurulu'na seçildikten sonra,
ilk toplantıda iki sorumluluk üstlendim:

1-Dünyadaki bütün PEN merkezlerinin gelişmesine katkı -Norveç'te
sürgünde olan Kenya PEN Başkanı Philo Ikonya ile;

2-Orta Doğu PEN Merkezleri Ağı'nın kurulmasına katkı.

Dolayısıyla, PEN merkezimizin gelişmesi benim için iki bakımdan
önemli: Hem üyesi olduğum için, hem de Uluslararası Yönetim
Kurulu'ndaki sorumluluğum bakımından. Tam da bu nedenle 2011-2012
dönemi başkanlığına talip oldum.

Derneğimizin Olağan Genel Kurulu bugün -zorunlu tüzük değişikliğine
bağlı olarak ocak ayında- yapıldı. 2009-2010 döneminde emek veren -
başta değerli başkanımız İnci Aral olmak üzere- herkese bütün
üyelerimiz adına teşekkür ederim. Genel Kurul'da bulunan ve başta
Ankara'dan gelip Divan Başkanlığı sorumluluğunu kabul eden Ali Rıza
Kars, Tevfik Taş ve Gülayşe Koçak ile önceki başkanlarımızdan Üstün
Akmen olmak üzere katkıda bulunan herkese ayrıca minnettarım. 43 üye
katıldı, blok liste 40 üye tarafından onaylandı. Diyarbakır
Temsilcimiz sevgili Şeyhmus Diken seçimden bir gün önce "kutlama
mesajı" ileterek desteğini belirtti. Teşekkür ederim.

2011-2012 dönemi Yönetim Kurulu (görev dağılımı 24 Ocak pazartesi günü
14.00-16.00'da İstanbul'daki PEN ofisinde yapılacak olan ilk
toplantıda belirlenmek üzere) şu üyelerimizden oluşuyor: Tülin Dursun,
Ahmet Erözenci, Raşit Gökçeli, Tarık Günersel, Sabri Kuşkonmaz, Zeynep
Oral ve Halil İbrahim Özcan. Ayrıca  Mario Levi, Haydar Ergülen, Selim
Temo, Levent Yılmaz, Kubilay Tunçer, Salih Aydemir ve Ferda İzbudak
Akıncı gerektiğinde görev alabilir.

Denetleme Kurulu (3+3): Zeynep Aliye, Hakan İşcen, Cavit Mukaddes. +
Nurduran Duman, Emre Erdem, Lal Laleş.

Onur (Disiplin) Kurulu (3+3): Deniz Kavukçuoğlu, Adnan Özyalçıner,
İkna Sarıaslan + Feyza Hepçilingirler, Ahmet İnam, Suat Karantay.

Ayrıca pek çok değerli üyemiz var -listede yer almayan. Katkıda
bulunmak isteyen bütün üyelerimiz için alan var -komiteler ve
etkinlikler bağlamında. Sorumluluk kabul edenlere ve edecek olanlara
hepimiz adına teşekkür ederim.

Sevgili PEN Üyeleri, bildiğiniz gibi, 102 ülkedeki 145 merkez ve
onların belirlediği Uluslararası PEN Yönetimi'nden oluşan Dünya
Yazarlar Birliği edebiyatın bütün dillerde özgürce gelişmesini
savunur. Bunun için Hapisteki Yazarlar Komitesi, Çeviri ve Dil Hakları
Komitesi, Kadın Yazarlar Komitesi, Barış için Yazarlar Komitesi ve
Sürgün Yazarlar Programı vardır. 2007 Dakar Kongresi'nde Çocuk
Edebiyatı, 2008'de "GreenPEN", ertesi yıl "Engelli Yazarlar" konusunu
gündeme getirdim. 2010'da ise Japon PEN Kulübü "Gençlik Edebiyatı"
alanındaki çalışmalarını örnek gösterdi. Gelişmeler büyük ölçüde size
bağlı. Yeni dönemde Türkiye PEN Kulübü olarak en az önceki dönemler
kadar verimli olmamızı candan dilerim. Nitekim şimdiden enerjik
hamleler müjdeleniyor. (Teşekkürler, sevgili Emre Erdem.)

Uluslararası Yönetim Kurulu'na seçilmiş olmasam bu dönemde görev
almaktan kaçınabilirdim. Ama 2011-2012 dönemi başkanlığı, Türkiye PEN
Kulübü'nün hem ülke içinde hem de uluslararası alanda daha da çok
gelişmesine katkı bakımından işlevli olabilir. Bu süreçte istemeden
hata yapabilirim. Lütfen tepkinizi doğrudan doğruya bana belirtirseniz
sevinirim. Bütün insanlar arasında her an iletişim kazası olabilir.

İlk (2007-2009) dönemimde üç hususa özen gösterdim: 1-Şovenizme karşı
enternasyonalist, dünyalı bir duruş -dolayısıyla, Türkiye'deki dil
çokluğuna saygılı yaklaşım; 2-Şiddete karşı oluş; 3-Seviye, nezaket.
Özen başarı garantisi değil elbette. Eleştiri ve önerilere açığım -ama
suçlanmaya değil.

Başkanlık sorumluluğunu taşıyabilmem için üç ricam var: Çeşitliliğe
saygı. İletişimde özen. Katkı. Farklı kişiler birlikte verimli
olabilir.

Anlayışınız için şimdiden teşekkür eder, her birinize saygı, sevgi ve
en iyi dileklerimi sunarım.

Tarık Günersel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder